Bir hafta sonra...
Zehra iki gunde toparlanmis, okula gitmeyip, hamligini atmak icin bes gunlugune spor salonunda rovansa hazirlanmisti. Bu surecte biz de onunla birlikteydik. Hepimiz hamligimizi kavgadan iki gun once tamamen atmistik. Yorgun dusmek istemedigimiz icin bol bol dinlenmistik. Bir hafta oncesine gore cok daha gucluyduk. Kavga oncesi gece Handan bizde kaldi. Uyandigimizda hepimiz son derece enerjik ve motiveydik.
Kahvaltiyi yaptiktan sonra hazirlanmaya basladik. Ben siyah, Handan beyaz, Zehra ise pembe renkli diz boyu esofman giydi. Ustumuzde kolsuz tisort vardi. Benimki beyaz, Zehra'ninki pembe, Handan'inki ise krem rengiydi. Evden cikmadan once Zehra'nin kulagina "Pasif davranma, kazanacagiz." diye fisildadim. Zehra hic olmadigi kadar enerjikti. "Affetmeyecegim!" diye bagirdi.
Evden ciktik. Yanlarina geldigimizde kapiyi Saliha acti. Altinda dizin on santim altinda renkli etek, ustunde kisa kollu mor tisort vardi. Esarbi koyu yesildi. Ikisi birbirine bir kedi edasiyla yaklasmisti. O an kavga etmek icin can atiyorlardi. Zehra'dan gercekten umitliydim. Oturma odasina gectigimizde salonda hicbir kanepenin kalmadigini gordum. Disarisi apartman bosluguna baktigi icin isik dahi girmiyordu. Arkadan ayak sesleri, ardindan Tulay'in sesi geldi.
"Burada birbirimizi kessek bile kimse sesimizi duymaz."
"Iyi o zaman, seni bagirtirken buyuk keyif alacagim." dedim. Hep beraber birbirimizin karsisina gectik. Tulay'in ustunde siyah tisort, altinda diz boyu siyah etek vardi. Esarbi da siyahti. Refika ise ayak bileginin az ustunde, rengarenk bir etek giymisti. Ustunde ise kolsuz beyaz sade bir tisort vardi. Basindaki fular da rengarenkti. Saci topluydu, cok hizli gorunuyordu.
"Kurallar ne?" diye sordum.
"Rakibini dovup ayagini opturen kazanir. Her sey serbest. Eger uc kisiden biri ya da ikisi kazanirsa ayakta kalana kadar kavgaya devam edilir. Ayakta kim ya da kimler kalirsa o takim kazanir." dedi Tulay.
"Baslayalim o zaman." Kavga edecegimiz kadinlar ciplak ayakti, biz de coraplarla gelmistik. Hepimiz coraplarimizi cikardik. Oldukca genis odada hepimiz yanlara acildik. Uc saniye sayip aninda kavgaya tutustuk. Tulay'a hizli bir sekilde tokat sallamaya basladim. Attigim hicbir tokati yememek icin mucadele ediyordu. On tokat girisiminin ardindan son tokat cenesine carpti. Saldirmaya devam edecektim, ama ilk enerjim cok hafif gittigi icin Tulay daha once davranip boynuma atladi. Koltugunun altindaydim; celme takip birbirimizi dusurmeye calisiyorduk. O once davrandi ve dengemi kaybedip yere dustum. Ancak dusmeden once onu da yanimda goturdum. Ikimiz de yerde yuvarlaniyorduk. Her firsatta tokat sallamaya calisiyordum, birkac kez tutturabilmistim. Elim agir oldugu icin sarsildigini hissediyordum. Bir kez dahi tokat atmamasina anlam veremiyordum. Bu benim icin avantajdi, tum gucumle onu altima almak icin buyuk bir ceviklikle onu altima aldim. Bir saniyelik surede kafamizi digerlerine cevirdigimizde neye ugradigimi sasirdim. Kizlar denk gucte birbirlerine acimasizca girerken, Refika Handan'a karsi buyuk bir ustunluk kurarcasina saldiriyordu. Bir saniyenin ardindan Tulay benden cok daha hizli bir sekilde hareket edip altima sirt ustu gecti ve kollarimi kavradi. Bacaklariyla belimi kistirmaya calisiyordu. Her ne kadar buna engel olmaya calissam da beni kilitleyip tum gucuyle karnima kalin bacaklarini bastirdi. Ciglik atip debelenmeye calisiyordum, ancak kusursuza yakin bir harekete maruz kaldigim icin acidan kivraniyordum. Ic organlarim birbirine gecercesine sert kistirmisti. Nefesim kesiliyordu. Yerde bogusurken birkac kez agirligini ustume verdigi icin gucum azalmisti. Pes edemezdim. Ne olursa olsun kazanmaliydik. Arasinda acidan kivranirken gucumu tam olarak yitirdigimi sanmasi icin kollarimi serbest biraktim. Tulay hafifce kahkaha atip bacaklari arasinda benimle alay etmeye basladigi sirada kollarimi hizlica cekerek ellerinden kurtulmayi basardim. Bacaklarindan ayrilmaya calisiyordum. Tulay'in kahkahasi bir nebze olsun yukselmeye basladi.
"Kurtulamazsan yandin." dedi.
Kurtulmaya calisirken saga baktigimda Refika'nin Handan'in bacaklarini kilitleyip, ustune oturup tek eliyle kollarini tuttugunu ve sag eliyle savunmasiz yuzune acimasiz ve hizli bir sekilde vurdugunu gordum. Refika'nin sadece elleri kirmiziydi. Kizlar birbirini parcalarcasina kavga etmeye devam ederken Refika, baygin yatan Handan'i ayaklariyla uyandirmaya calisiyordu. Tulay'in bacaklarini gevsettigini hissettigim an bunun olmasini engellemek icin ondan kurtuldum ve Refika'ya saldirdim. Tokat atmaya calisirken Tulay arkamdan sacimi cektigi icin dengemi kaybettim. Arkadan saldirmamasi ilgincti. Kavgayi birakmis, Refika'yi izliyorduk. Refika, ciplak ayaklariyla Handan'in yanaklarina tokat atarak onu uyandirsa da basaramamisti. Bir sure sonra ayak parmaklarinin arasini Handan'in burnuna degdirdi. Handan keskin kokuya uyanmisti. Refika eli belindeyken gulerek "OP!" diye bagirdi. Sesi salonda yankilanmisti. O sesle kavgaya birkac saniyeligine ara veren kizlar ne oldugunu anlamayip kafalarini onlara cevirdi. Herkesin gozunun onunde Handan Refika'nin ayagini optu ve kaybetti. Refika, ayaklariyla topac gibi oynamaya devam etti. Bu durumu goren Zehra tum gucuyle Saliha'ya saldirmaya basladi. Kavgalari o kadar siddetliydi ki, hayatlarini buna koyduklarini bilsem sasirmazdim.
"Sira bizde. Hadi, saldir bakalim." dedi Tulay.
Bir panter edasiyla onun ustune atladim. Suratina tokatlar yagdirmaya calisiyordum, ama yine basaramiyordum. Karnimi bacaklariyla ezdigi icin kondisyonumu yitirmistim.
"Judocuyum ben, ama kedi yanimi gormedin daha, aptal seni..."
Saldirilarim kesildigi an Tulay seri bir hareketle egilip bacaklarimi kavradi ve kasli bacaklariyla beni havaya kaldirdi. Ustunde cirpinsam da basaramiyordum. Tulay beni yuz ustu yere calacak sekilde yere firlatti. Yere dusmek uzereyken dizini yere koyup karnimin oraya denk gelmesini sagladi. Hayatimda cektigim en buyuk aciyi yasiyordum. Hungur hungur aglamaya basladim. Tulay beni yere yatirdi. Kavganin bittigini dusunsem de yanilmistim. Tek ayagini yere saglam bir sekilde koyup sacimi cekmeye basladi. Derimi koparacagini hissediyordum, elleri cok gucluydu. "Tokatlarimi sona sakladim canim." Elini biraktigi gibi basimi haliya carptim. Yaptigim tek sey aglamakti. Tek bolgeme calisarak beni yenmisti. Ustume oturup kollarimi dizlerinin altina aldi. Caresizce tokatlarini yiyordum. Attigi her tokat ruhumu bedenimden sokercesine siddetliydi. Boyle bir hezimeti hic beklemiyordum. Attigi her tokatla inleyip sesim kisilircasina agliyordum. Tulay'in sert elleri bir beton gibi yuzumde patlamisti.
"PES, NE OLUR BIRAK BENI!"
"OLMAZ!"
Kalca kemigiyle gogsumu tum gucuyle ezmeye calisti. Tokatlari bir an olsun birakmadi. Bayilmak uzereydim. Ayagi Handan'iin gogsundeyken Refika "Birak, ayiltmasi zor oluyor. Su haline baksana, bes parmaginin izi cikmis." dedi. Tulay ona hak verdi. Sacimi cekerek basimi tekrar havaya kaldirdi. Bu sefer sag gozume cok sert bir yumruk atti ve basimi tekrar yere cok sert carptim. Isim bitmisti. Bayilmak uzereydim. Bunun farkina varan Tulay ayagini burnuma yaklastirdi. Baskinliktan ibaret olan o kokuyu hissettigimde suurum yerine geldi. Kokuyu aldigim her saniye kendimi ona teslim ettigimi hissediyordum. "OP!" Ses tekrar odada yankilanmisti. Caresizce ayaginin tabanini optum. Tulay gulerek karnima basti ve zafer isareti yapti. Refika ile birlikte bizi asagilarcasina guluyorlardi.
"Hadi kizim, sen de bitir sunun isini." diye bagirdi Tulay. Ayaginin altinda aglayarak onlarin kavgasini izlemeye basladik. Zehra tum gucunu yitirmisti. Saliha bayagi darbe almasina ragmen ayaktaydi. Zehra devrilmek uzereydi. Saliha'nin tokatlarini yiyip yere dustu. Annesine benzer bir taktikle onu altina alip altindayken bacaklari arasina aldi. Hem ustune oturup hem de bacaklariyla karnini eziyordu. Acidan inleyen yegenim Saliha'ya boyun egmis tum gucuyle tokat ve yumruk yiyordu. Eskisinden cok daha harap olmustu. Bu sefer buna biz de, ayni sekilde sahit olmustuk. Bir dakikalik dayagin ardindan Saliha da ayagini Zehra'nin yuzune koydu.
"OP!"
Zehra teslim olmus bir sekilde rakibinin ayagini optu. Saliha sevinc cigliklari atiyordu. Zafer onlarindi. Ucumuzu de dovmuslerdi. Yerde yatan bedenlerimizi odanin ortasina cekip suratimiza tekrar bastilar. "Koklayip opun ayaklarimizi!"
Kan revan icindeydik. Ayaklarinin paspasi olarak onlarin dedigini yapmaya basladik. Ucu de ustumuzde dev gibi gorunuyordu. Ellerini birbirine kenetleyip zafer isareti yapmislardi. Saliha hafif egildi ve bagirarak Zehra'ya "Beni tatmin edecek bir sey soylemezsen bu evden her tarafin kirik cikarsin. KONUS!" dedi.
Zehra aglayip cumle icinde ayaklarini koklayip operek "Sen ne dersen o abla, daima sozunu dinleyecegim."
Saliha ayagiyla Zehra'nin yuzunu severek "Aferin, bu hosuma gitti iste." dedi. Birkac dakikalik terbiye edilisin ardindan bir dans muzigi acip odanin icinde dans etmeye basladilar. Bizi asagilayarak dans ediyorlardi. Bircok kez ucunun de ayagi vucuduma geldi. Bizi hali olarak kullaniyorlardi. Hayatimda ilk kez boylesine yogun bir sekilde asagilanmistim. Muzik bittiginde bizi kahkahalar esliginde ayaklariyla kapidan kovdular. Toparlanmamiz birkac haftayi bulabilirdi. Intikam almayacaktik. Onlar ne derse oydu artik...
